Konya vekili MEB 2024 yılı bütçesi hakkında açıklamalarda bulundu
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 2024 yılı bütçesi üzerinde yapılan görüşmelerde, CHP Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel, eğitim alanında yaşanan sorunlara dikkat çekti. Açıkel, MEB'in "batık proje bakanlığı" olduğunu savunarak, eğitimdeki çöküşü eleştirdi. Açıkel'in gündeme getirdiği konular arasında, dik yazı uygulamasından eğik yazı uygulamasına geçiş, Fatih Projesi'nin Kovid-19 sürecinde yaşanan sorunlar, öğretmenlik meslek kanunu deneyi ve deprem bölgelerindeki eğitim krizi yer aldı.
CHP'li Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, eğitim harcamalarının velilerin sırtına yüklendiğini belirterek, öğretmenlerin maaşlarındaki adaletsizliği eleştirdi. İYİ Parti Milletvekili Şenol Sunat ise devlet okullarında öğrencilere verilen yemek konusundaki eksikliklere değinerek, 5 yaş zorunlu eğitim konusunu gündeme getirdi.
Saadet Partisi Milletvekili Mehmet Karaman, eğitimin devlet politikası haline getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, sınav sistemini eleştirdi ve öğretmenlere araştırma geliştirme tazminatı talebinde bulundu.
MHP Milletvekili İsmail Faruk Aksu, eğitim harcamalarının artırılmasının önemine değinirken, atanamayan öğretmen sorununun çözülmesini istedi. Aksu, üniversite giriş sınavının kaldırılması ve yeni bir sistem önerisinde bulundu.
AK Parti Milletvekili Orhan Erdem, eğitimdeki iyileştirmelere dikkat çekerek, öğretmen maaşlarındaki artışları savundu. Kariyer basamakları konusundaki eleştirilere yanıt veren Erdem, deprem bölgesindeki eğitim faaliyetlerine değindi.
AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, 2002'den bu yana her kademede, okullaşma oranının OECD ortalamalarına yaklaştığını, fırsat eşitliğini sağlama çalışmalarının sonuç vermeye başladığını söyledi.
"Öğretmenler için ne yapsak az" diyen Erdem, öğretmenlerin ücretlerine 2002'den bu yana devlet imkanları ölçüsünde önemli katkılar yapıldığını söyledi. Öğretmenlik Meslek Kanunu'na yönelik eleştiriler yapıldığını anımsatan Erdem, "Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu eleştirmeyi haksızlık olarak görüyorum. Öğretmenlerimizin diğer kamudaki görevlilerden faklı olduğunu bu sayede sağlamış olduk."dedi.
Mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin maaşlarının ek derslerle yaklaşık 26 bin liraya, uzman öğretmenlerin maaşlarının ise 35-36 bin liralara geldiğini belirten Erdem, bunun yeterli olmadığını vurgulayarak, "Yetmez ama 2002'de 407 liradan bugün bu rakamlara gelmiş olması öğretmenlerimize verdiğimiz kıymetin bir değeridir. Kariyer basamakları çıkarılırken tüm dünya incelendi, yeni bir şey değil." ifadesini kullandı.
Erdem, 2003 yılında Türkiye'de 13 milyon 675 bin öğrenci olduğunu, şimdi 19 milyonun üzerinde öğrenci bulunduğunu aktararak, 1 milyon 160 bin öğretmenle her kademede iyileştirme sağladıklarını kaydetti.
Kahramanmaraş merkezli depremleri anımsatan Erdem, depremde MEB'in önemli işler yaptığını, öğretmenlerin illerde seferber olduğunu söyledi. Deprem bölgesinde 93 binanın yıkıldığını vurgulayan Erdem, şunları ifade etti: "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 1022 ağır hasarlı, 476 orta hasarlı, 4 bin 675 az hasarlı okul tespit edildi. Hasarsız bina sayısı 9 bin 473. Bakanlığımız eğitim öğretim dönemini başlattı. Kısa sürede 117 bin derslik ilave edildi. 2024'ün sonun kadar da derslik ihtiyaçlarının bir kısmı çelik konstrüksiyon yapılarak bitirilecek. Deprem bölgesine ciddi öğretmen atamaları yapılmış, öğretmenlerimizin adaptasyonları için psikolojik destek eğitimleri gerçekleştirilmiştir. Öğretmenlerimize kalmaları için de ciddi sayıda konteyner verildiğini görüyoruz."